Aile Şirketlerinde yeni nesil nasıl yetiştiriliyor?


Tanıdığım aile şirketlerinin patronları yaşlar ilerledikçe çocuklarının şirket içinde liderlik rollerine geçmelerini istiyorlar. Aile şirketlerinin %25’i ikinci nesil hazırlığı yapmamış olduğu için büyük sıkıntı çekiyor.

Geçtiklerinde kaçınılmaz olarak karşılaşacakları sorunlara nasıl hazırlayabileceklerini öğreten, hayat okulundan başka bi kurum da olmadığı için içgüdülerle hareket ediyorlar.

Tanıdıkları, okudukları diğer patronlardan da çok etkileniyorlar.

Buradaki esas kaygı, aile varlığının iş yoluyla devam ettirilmesi oluyor. Yeni nesil gençlerin birey olarak gelişimi için iyi okullarda okutulmuş olmaları yeterli görülüyor.

Çağımız gençlerinin merakları varsa okumaları, gezmeleri ve öğrenmeleri çok zor değil artık. Her türlü kaynak online olarak erişilebiliyor.

Yeni nesilin esas ihtiyacının yetkinlikleri geliştirmek ve dayanıklılığı artırmak olarak görüyorum. Yaşamak için gereken yetkinlikleri daha iyi biliyorlar ama bir işi, insanları yönetmek konusunda gereken yetkinlikler konusunda farkındalıkları çok düşük olabiliyor. Kolay pes ediyorlar. Davet edildiğim üniversitelerde yaptığım konuşmalardan sonra sorulan sorulardan biri mutlaka “hayatın problemleri ile nasıl baş ettiniz?” oluyor.

Gençlerin dayanıklılıklarını artırmak için içselleştirmesi gereken en önemli özelliğin, hayatlarının kontrolünün -dış etkenlerin değil de- kendi ellerinde olduğuna inanmaları olduğunu düşünüyorum.

Patronların atlatmakta zorlandığı en büyük hayal kırıklığı, gençlerin onların tecrübelerini ve “savaş hikayelerini” dinlemekten keyif alsalar da pek bir şey öğrenmedikleri, herhangi bir yetkinlik edinmediklerini anlamak oluyor. Yeni nesil kendi deneyimleyerek öğreniyor.

İşlerini yeni nesile devretmek isteyen patronlar yeni neslin yetkinliklerini ve dayanıklılıklarını artırmak için neler yapıyor, neler gözlemliyorum?

Yeni nesilin yapmak istediklerinde engellenmemesi tam tersine desteklenmesi çok yaygın.

İşle ilgili (veya ilgisiz) konularda uğraşılan sorunların gelen nesille paylaşılması ve alternatifli çözümler üretmeleri istenmesi çoğu zaman işe yarıyor.

Başarısızlık ve hayat kırıklıklarda “her işte bir hayır var” diyerek bu başarısızlıktan alınabilecek derslere odaklanılmasını beceren az değil.

En az uygulananı ise gençlere bir sorumluluk verildiğinde sürekli enselerinde onu izleyen bir göz hissetmelerine neden olmamak olabilir.

Siz neler düşünüyorsunuz? Aile şirketlerinin yeni nesili yetiştirmesi için gördüğünüz “iyi uygulamalar” neler var?

Yorum bırakın