Sizi teselli eder mi bilmem ama bu bahsettiğiniz “yük” hemen hemen her aile şirketinde vardır. “Bavul”a benzer. Daima göründüğünden ağırdır. Altında tekerlekleri veya kızağı yoktur, sırtınızda taşımak zorundasınızdır. Sizin yerinize taşıması için hamala verecek paranız yoktur. Paranız olsa bile hamala acırsınız. Yolculuk yaparken “bavulunuzu” bagaja verebilirsiniz ancak sonsuza kadar kurtulamazsınız. Hatta bu yolculukta siz ekonomide uçarken o birinci sınıfta uçar. Üstünde adınız yazdığı için kaybetmeniz de mümkün değildir, mutlaka gelir, sizi bulur. Şanslıysanız ortalığa saçılıp, kirli çamaşırlarınızı ortaya dökmez. Ne kadar itinalı davranırsanız davranın en değerli eşyalarınızın altta ezilmesini engelleyemezsiniz. Sizi üzmek istemem ama geçenlerde tekrar okudum. Titanik’ten bir kişi bile kurtulamazken tüm bavullar sağ salim su yüzüne çıkmış.
Bu yüklerden tamamen kurtulmanın mümkün olmadığını görenler hisselerini vakıf vb. kuruluşlara devrederek sağlıklarında şirketlerin geleceğini garanti altına almışlar, “yüklerin” maliyetini sınırlamışlardır.